Ka-Bug #2 | Minik Oyunlar ve Minik İncelemeler…

9 01 2010

Bu köşeyi doldurmayalı neredeyse üç ay olmuş. İlk yazıda oyun dünyasının ticari boyutundan, günden güne kapitalleşen piyasadan veryansın etmiş, bunları sizlerle paylaşmıştım. Bugünse oyun dünyasının keyifli yönünden, bizzat oyunlarından söz etmek istiyorum.

Sizlere 3 adet PSN oyunun mini incelemesini, artı ve eksilerini, oynanış videosunu ve bir adet de alternatifini sunacağım. Next-Gen’in bizleri esir aldığı bu günlerde ucuz ve eğlenceli oyunlara herkesin ihtiyacı var değil mi?..

Başlıyoruz….

Burn Zombie Burn!

Basit görünse de oldukça komplike bir oynanışa sahip bu oyun… Öyle ortalıkta deli gibi koşturup sağa sola ateş ederek, zombilerin arasına dalarak bölümleri geçemezsiniz. Olay zombileri koloni halinde önce yakmak, sonra da silahla öldürmekte bitiyor. Elinize aldığınız silahi uzun süre isabetli ve faydalı kullanırsanız alacağınız puan kat kat artacaktır. Zombileri kızarttıkça oyun alanında TNT’ler baş gösterecek. Aldıktan sonra kullanmazsanız ve güncellemeyi sürdürürseniz bu TNT’ler uzaktan kumandalı bombaya dönüşüyor ve eğlence katlandıkça artıyor. Co-Op ve Versus modlarıyla da evde oldukça eğleneceksiniz…

Artılar

+ Zorlayıcı ve eğlenceli oynanış
+ Birçok trophy ve ödül içeriyor.
+ Bitirdikten sonra açılan ekstralar…

Eskiler

Kontroller daha iyi olmalıydı.
Ana karakter adamın imanını gevretiyor.
Müzikler yavan.

Oynanış Videosu: http://www.youtube.com/watch?v=8-WT5Rg1GSc

Alternatif: Zombie Apocalypse

——————————————————————————————————————————-

Super Stardust HD

İşte favorim! Eski ve klasik oyunlara biraz ilgi duyuyorsanız bu oyun sizi epey oyalayacaktır… Minik bir uzay gemimiz var ve gezegenlerin üzerinde üç ayrı silahımızla (ateş silahı, buzkıran ve yeşil mermi) gök taşlarından ve diğer bütün düşmanlardan sakınarak savaşıyoruz. Burada işin zor kısmı bizim ve aldığımız power-up’ların dışında değecek her şeyin bir adet canınızı heba edecek olmasıdır. 5 gezegen ve 2 ana oyun modu içeren oyunda bütün Trophy’lerin Arcade modunda yer alıyor olması adamı çıldırtıyor denebilir. İlk üç gezegen gayet basit olsa da sonradan güçlenen silahlarınız bile oyunda muvaffak olmanızı sağlayamıyor.

Artılar

+ Hoş bir nostaljik tad bırakması.
+ 60 FPS’de çalışıyor ve grafikler harika…
+ Muhteşem kotarılmış kontroller.

Eskiler

Zor…. çok zor… çok çok zor.
Ekstra içerikler paralı.
Berbat müzikler… (Bir de Soundtrack albümü çıkmış, şaka gibi)

Oynanış Videosu: http://www.youtube.com/watch?v=Jhhocl7jf3o

Alternatif: Pixeljunk Eden

——————————————————————————————————————————-

Battlefield 1943

Kanımca bu oyun mevcut grafik ve renk paleti korunarak, oynanışı biraz daha geliştirilip kutulu olarak satılabilirmiş. 2. Dünya savaşının o sinir bozucu ve kirli atmosferinin aksine bu sefer 3 ayrı haritada, tropik ve ferah mekanlarda savaşıyoruz. Kullanılabilecek uçak, jip, tank gibi bir çok araç var ve hiç düşmeyen temposu oyunu oynanır kılıyor. Online FPS’lerde ne kadar başarısız olduğumu anlatsam epey uzun sürer ama bu oyunu ziyadesiyle sevdim. Bad Company 2’yi beklediğimzi günlerde ilaç gibi gelecektir. O yüzden siz de sevin…

Artılar

+ Teknloji harikası olmasa da çok hoş grafikler.
+ Kullanılabilir araçlar…
+ 3 ayrı piyade sınıfı ve iyi verilmiş vuruş hissi…

Eskiler

Bazen oyun alanı oyuncu sayısına göre fazla büyük geliyor.
Uzun yükleme süreleri…
Uçaklar iyi entegre edilememiş oyuna…

Oynanış Videosu: http://www.youtube.com/watch?v=TM4Fh8X7IuY

Alternatif: Call of Duty Classic

——————————————————————————————————————————-

Bir başka yazıda yeniden görüşelim… Oyunsuz kalmayın, çok eğlenin…





Ka-Bug #1 | Ticariyim, Ticarisin, Ticari…

4 11 2009

Milyonlarca takipçimizden aldığımız cesaretle yepyeni bir yazı dizisine başlıyoruz…  Bu yazı dizisinde oyunlardan edindiğimiz acı-tatlı anıları, enteresan olayları, bazen ilgisiz makaleleri, hikayeleri ve anlatılabilecek bilimum ilgi çekici şeyi sizlerle paylaşacağız.

Bugün oyun dünyasındaki ticari anlayıştan biraz konuşalım istiyorum…

Günümüz, kapitalizmin kasıp kavurduğu bir ekonomi sisteminde bildiğiniz gibi… Büyük balık küçük balığı yutmakta, küçük balık hiç büyüyemiyor, bu döngü sürüp gitmekte ve buna dur diyen yok… Korkmayın, “ülke elden gidiyor ulan!” tarzı bir yazı olmayacak bu… Dem vurmak istediğim kapitalizmin eğlence ve doğal olarak oyun sektörünü de pençesi altına alıyor oluşu…

Bir örnek vereyim; Biliyorsunuz Left 4 Dead 2 çıkıyor yakında… Enteresan olan oyunun duyuruluşunun bile ilk oyunun sahipleri tarafından büyük tepki çekmesiydi. Daha ilk oyundaki problemler giderilmemiş, sözü edilen sorunlar Valve’nin düzeltileceği garantisine rağmen çıkan yamalarla düzeltilmemiş ve buna rağmen yeni oyun duyurulmuştu… İlk yapımın her şeye rağmen ziyadesiyle başarılı bir oyun olması oyuncuları biraz sakinleştirdi ve yeni oyunu beklemeye koyuldu bu kitle… İlk gelen görüntüler, bilgiler ve vaadedilenler gayet doyurucuydu. Artık yapılması gereken tek şey oyunun demosunu yayınlamak ve oyuncuların kararını beklemekti değil mi?…

Değil!.. Valve ne gibi bir mantığın ürünü olduğunu anlayamadığım şekilde oyunun demosunu sadece ön-sipariş vermiş kişilere kod ile sundu.

Şimdi;

1. Oyunu zaten almış biri demosunu ne yapsın?

2. Oyunu almakta kararsız biri, hazır demosu da  yapılmış iken neden deneme imkanı verilmiyor?

3. “Left 4 Dead 2’yi kesin alırım!” diyen biri bile bu tavırdan sonra çıldırıp vazgeçmez mi?

Şu sıraladığım maddeler var olan vaziyetin sonuçları… Peki bunun sebebi nedir? Yani Valve niye böyle bir şey yapıyor?.. Aklıma gelen tek ve en saçma sebep oyun ön-sipariş ile alınsın diye demoyu hediye olarak vermek… Ki ben bu durumda 1. maddeye geri dönüyorum; ‘Oyunu zaten almış biri demosunu ne yapsın?’

Bu örneği çoğaltmak ne yazık ki mümkün… God of War III demosunun mail aracılığıyla kod verilerek dağıtılıp (amaç kimse ulaşamasın) filmlerin ve alakasız oyunların Blu-Ray’lerine konması, Wii’nin Nunchuck’una her ay yeni eklentiler gelmesi ve bu zamazingoların temelde aynı şeyi yapıp durması, futbol oyunlarında yanında bir spiker eklentisinin veya basit ve oyuna hiçbir katkısı olmayan bir kostümün dahi parayla satılması…

Gördüğünüz gibi tek mantığı cebimizden ceplerine gitmesi gereken paraya dayanan onlarca kapital saçmalık… Bunca zamanlık tecrübeme dayanarak artık anlıyorum ki, bu masada bizler kumarbaz ve onlar da kasa… Ne kadar iyi bir oyuncu olursanız olun, ne kadar doğru oynarsanız oynayın, masada yeterli oyuncu varsa her zaman kasa kazanır…

Şimdi; Kasaya karşı iyi oyunlar :]